Yaşamın değerli armağanı beş duyumuzdur; görme, işitme, koku alma ve tat alma. Bunları görmezden gelir veya bastırırsak dünyaya verdiğimiz duyusal tepkiler azalır. Stresli ve üzgün hissetmemiz daha olasıdır ve hastalıklardan iyileşme yeteneğimiz daha yavaş olur. Duyularımızdan herhangi biri işlevini yitirdiğinde, korku ya da tutku içinde olduğumuzda, tüm bu duyular daha duyarlı hale gelir. Daha fazla duyusal tepki vermek mümkündür...
Birçok insan işlevsiz ailelerden geldiklerini iddia etmektedir. Bu etiket ya da yargı, hiçbir ailenin gerçek gerçekliğini yansıtmaz. İşlevsiz demek, ailelerin belirli bir şekilde işlev görmesi ve bunu başaramaması gerektiği anlamına gelir. Ya içinde büyüdüğümüz ailede başka şeyler de oluyorsa? Ya insanlar ailelerinin işlevsiz olduğunu iddia etmelerinin tek nedeni, onları kendilerinden ayrı hissettirmek ve gerçekleri kabul etmekten kaçınmaksa?